Tüm muhteşem hikayeler iki şekilde başlar: Ya bir insan bir yolculuğa çıkar ya da şehre bir yabancı gelir." İnsan, yola çıkınca hikayesi olurmuş. Bizde Kilim Sosyal Bilimler Lisesi kitap kulübü olarak yeni bir yolculağa daha çıktık. Orhan'ın peşine takılarak Saklıkuyu'ya gittiğimizi sanıyorduk sadece. Ama gittiğimiz yer aynı zamanda bizim içimizdeki kuyuymuş. Saklıkuyu herkesi bir nedenle çağırıyormuş ya bizim de sebeplerimiz kendimizde kalsın. 

Bu yolculağa bizi çıkaran kitabımız Tarık Tufan'ın "Aşıklara Yer Yok" romanı oldu. Kitapla birlikte postmodern öykücülük ile tanışma fırsatı yakaladık. Tarık Tufan'ın etkileyici tasvirleri hepimizi kurgunun bir parçası haline getirdi. 

Kitabı okuduğumuz hafta Tarık Tufan ile tanışmak en güzel tevafuklardan oldu. Sohbetini dinledik, kafamızdaki yazar Tarık abimiz oldu. 

Kitapla ilgili ekibimizle toplanıp konuştuk, yorumlar yaptık, karakterler ile aramızda bağ kurduk. En çok ortak duygularımıza şaşırdık, yeni bakış açıları kazandık. Hepimiz hatıra kitabını aramış, bir tatilde Saklıkuyu'ya gitmeyi hayal etmişiz.

 Alıntı: 

"Sürekli aynı şeye takılıp kalmayın. Gerçek nedir ki? Rüyanızda sizi kan ter içinde bırakan gerçektir, gözyaşlarıyla uyandıran gerçektir. Yahut yaşadığınız hiçbir şey gerçek değil, hepsi koca bir yanılgıdan ibaret. Ne farkeder?"

Şimdi başka yolculuklara çıkıp daha başka hikayeler biriktirmeye gidiyoruz.